Image Slider

Kahkül Nedir? / Kahkül Model Tavsiyeleri / En Güzel Kahkül Nasıl Olmalıdır? (Tabikide Kendi Düşüncelerim)

| Tarih:
Pazartesi, Temmuz 11, 2016

Kahkül bir kızın içerisindeki meleği görünür hale getiren saç modelidir. Sabah uyandığınızda ayrı bir şekile girmiş sizi sinir edebilecek modeldir. Rüzgarın, nasıl en büyük düşmanınız haline geleceğini öğreten modeldir. SEVİLDİĞİNDE PARLAK HALE KAVUŞUP GÜNEŞİNDE ETKİSİYLE MÜKEMMEL IŞILTI SAÇABİLECEK BİR SAÇ MODELİDİR. YAZIM NEDEN BÜYÜYOR BENDE BİLMİYORUM.

Şaka bir yana neden kahkülü bu kadar fazla sevdiğimi bilmiyorum. Erkek gözüyle kendimi nasıl net ifade edebilirim onu hiç bilmiyorum ama sizlere en güzel olabilecek kahküllerden, hatalı kahküllerden, yüz hatlarına göre kahkül türlerinden. Kısaca kahkülle ilgili bir çok yazdığım/yazacaklarımı bu post üzerinden derleyeceğim. Burada bana gelen sorular ve soruların aşağısında kahkülle ilgili açılmış postların linkleri yer alacak hepsini sizler için hazırlayacağım. İlerleyen zamanlarda bu postun altında linkler olacak.

İlk olarak sorulara değinelim;

-Kahkül alında saç yapar mı? Kıl çıkmasına sebep olur mu?
Azıcık tüy olmasına sebep olabilir ancak bunun olması için yıllarca hiç bozmadan kahkül yapmanız gerekir. Kıl veya fazla tüy gibi çıkarttığı sorunlar yoktur. Benim cevabıma güvenmiyorsanız, Asyada yaşayan kızları refarans alabilirsiniz. Hepsi maymun gibi olurdu değil mi..

-Kahkül yaparken neye dikkat etmeliyiz?
Öncelikle alnınızın tipi kahkül yaparken çok önemlidir. Eğer alnınız büyükse kahkül başlangıcı saçın daha üst tepesinden alınmalıdır. Alnınız  daha küçükse daha yakın yerden kesilmelidir. Kahkülün en iyi göründüğü aralıksa kaşınız ve alnınız arasında boşluk kalmayacak kadar uzadığı (kaşınızı geçmeyecek) boydur. Bu aralığı geçtiğinde kısaltmanız tavsiye edilir. Aslında uzun olduğunda görüntü olarak kötü görünmez ama gözünüze gireceği için rahatsız edecektir.

-Kahkülü sadece çocuklar ve yaşı küçük kişiler mi yapar?
Tabikide hayır. Ayrıca sanılanın aksine modeline göre insana her türlü havayı verebilmektedir. İsterseniz tatlı görünürsünüz isterseniz farklı havalı. Hatta hatalı kahkül yaparsanız teyze gibi görünme şansınız bile var.

(Bana veya buradan yorumlarda soru sorabilirsiniz hepsini buraya eklerim.)

Muhtemelen bu hafta içi yuvarlak yüzlü kişiler için kahkül modellerinden bahsedeceğim. Beklemede kalın!

Türkiyedeki Kahküllü Kızların Çoğu Neden Artist / Egoist (Efsane Tartışma Başlatıcam)

| Tarih:
Cumartesi, Haziran 18, 2016

Şuanda komik, ironik ve bir o kadar da saçma bir tartışma başlatma çabasına girmek istiyorum. Özellikle bu hissi benim kadar iyi anlayabilecek insan sayısının çok az olduğuna eminim!!

Neden bilmiyorum ama ülkemizde kahkül yapıp normal takılan kişi sayısı neredeyse yok. Özellikle iyi şekilde kahkül yapan tipler mutlaka cool takılma çabasına hatta ben farklıyım grubuna dahil oluyorlar. Bunu nerden biliyosun diyeceksiniz. Uzun süren denemelerim sonucunda, kahküllü kızların normal kızlara göre daha soğuk cevap verdiğini hatta uzun süre ilgi odağında bulunmadığınızda sizden uzaklaştığını bununla birlikte biraz daha farklı olduğunu düşünen kahküllü kızların, konuşacağı kız arkadaşını bile seçtiğine şahit oldum! Valla gülmeyin bak gerçeklerden bahsediyorum. Hatta büyük bir iddia da atıcam. (dgasdgasdg) Ülkemizde kahküllü kız sayısının az olmasınıda buna bağlıyorum. Nedense kahkül çok üst aykırı saç olarak görülüyor. Saçını aniden kısaltmakla eş tutuyorlar. Çünkü kahküllü saç onlara göre ya çok sevimli gösterecek yada havalı! Yok böyle birşeeeeeeeey.

Bunun oluşmasındaki en büyük etmense tumblr ve onun gibi yabancılar tarafından popüler olan sosyal siteler. Bu sitelerdeki yabancı kızlara özenen Türk kahküllü kızlar onlar gibi davranmaya çalışıp kendilerini havalı & dark style sanıyorlar. En büyük havalı kesim -kendilerini öyle sananlar- oradan oluyor. Onun dışındaki bir kesimde Asya sevdalısı kişiler. Bu kategoride cosplay yapan kişilerinse, %50'si egoist oluyor. Kendisini yaptığı işlerden ötürü ünlü gibi görmekten ötürü.. Diğer kesimse normal takılan oluyor ki onlara lafım yok! İki grubun dışında kalan, kahkülü kahkül olduğu için yapan kişilerin sayısıda tam olarak %1 işte bu yüzdendir ki ben bu ülkede çok büyük zorluklar yaşıyorum. (adgasdgsd)

Bakınız buradan ülkemizdeki kahküllü tatlı kızlara sesleniyorum. Sizler Türkiyede kendinizi özel ve farklı hissediyor olabilirsiniz ama dünya üzerinde normal kızlardan falan farkınız yok bilin istedim bırakın bu cool havaları gelin hepimiz kahküllü ve mutlu günler geçirelim.

Ayrıca kendisini çok tatlı bulup kahküllü olan boyu kısa olan "tatlı kahküllü" kızlar bana ulaşabilir!! Çok iyi bir eş, sevgili doğacak çocuğumuzun babası olabilirim!! asdgasdgsdgsdgsd.

Denemelerimide açıklayayım hemen. Sosyal paylaşım sitelerinden ulaştığım kahküllü kızların epey çoğunluğu yaptığım beğenilere ve isteklere karşılık vermezken, normal saçlı kızlarımıza (sadgasdgsd) yaptığım aynı işlemler sonrasında neredeyse hepsinden geri dönüş oldu! Buda mı rastlantı? Hayır değil.. Bu konuyu daha önce başka arkadaşlarımla da özelden konuşmuştum. Gidin bakın etrafınıza inceleyin kim nasıl anlayacaksınız!! Ama gel gör ki hiç tanımadığım Japon kahküllü bir kızla iletişime geçeyim bırakın benim mesaj atmamı, ben yazmadan onlar geri dönüş yapıyor. Hadi gel hadiii bunuda açıkla!!

O değilde beni üzen şeyse dünyada kaç milyon kahküllü insan var bir tane karakterime uygun beni gerçekten sevecek biri denk gelmez mi ya? 

Özel Kadınlara Davranılması Gereken

| Tarih:
Salı, Nisan 05, 2016

Çok değerli, özel kadınlar var dünyamızda! Tüm kadınları bu noktaya taşıyamıyorum. Çünkü bazı kadınlar gerçekten haketmiyor. İsterdim ki bütün kadınlar bu noktada olsun. Ama bu onların elinde, isterlerse kendi değerlerini bilip ona göre davranarak bu noktaya gelip, kendilerinden bir şeyler bulabilirler. Bende bir erkek olarak böyle özel kadınlara nasıl davranılması gerektiği hakkında fikirlerimi yazacağım.

Bir kere özel kadınlar dünyadaki en değerli varlıklardır. Hiçbir duruma, olaya değişilmezler.

Onlar doğadaki her tonu, neşeyi, kokuyu taşırlar. Sabah kalktıklarında güneşle paslaştıkları sırada gözleri, saçları, suratları cıvıldarken mis gibi kokusuyla öpülürler suratlarından. Bir ton sarılmayı hakederler. Ellerinden tutulur saatlerce suratlarına bakılır onların. Doğayla bütünleştiklerinde daha da çekici olduklarını düşünürüm hep. Özellikle söylediğim gibi güneş ile beraber...

Yemek yerken, iş yaparken saatlerce izlenir onlar! Sıkılmam... Sıkılamazmısınız. Dünyanın en tatlı, en güzel varlığından bir insan nasıl sıkılabilir ki? Hergün yemek yemekten, uyumaktan sıkılıyormusunuz? Her yeni bir sabah, her yeni bir gün daha da ayrı güzeller, tatlılar. Her baktığınız da çok daha güzeller. Her bakışınızla onlar sizin suratınıza atlayıp bütün neşenizi vereceklerdir. Ama bazı dönemlerde çok asabi, sinirli, mutsuz olabilirler. Emin olun o sizin çok değerli kadınınızsa, o halinde bile onu mutlu edebilirseniz karşılığında çok daha fazlasını alırsınız. Çünkü o zamanlarda mutlu etmek kolay değildir. Öyle dönemlerde daha çok öpmeniz sarılmanız gerekebilir. Karşılığında kocaman yanakları şişmiş, homurdanan tatlılık görürseniz şaşırmayın. Siz gene de devam edin. Küsecek kıvama gelirse bir süre yanlız bırakabilirsiniz, tıpkı kediler gibi! Durumu anlayıp kafasını size sokuşturmaya gelecektir ozaman yanaklarını sıkarak küçük gıcıklık yapabilirsiniz.

Özellikle kokuları da çok güzeldir bu türlerin. :) Saçlarından, yanaklarından, omzundan, onlardan... Ayrılmak istemez hale gelebilirsiniz. Kumsal kadar dipten özel kendilerine hoş kokusu olabilir! Belkide bir pamuğun köklerindeki geçmişine kadar gidebileceğimiz kadar özel bir koku? Belkide çiçek, tohum kadar doğal, güzel kokuları! Bu onun size görünen tatlılığı ve hayal dünyanıza kalmış. Onlar yorulmamalılar, bedensel olarak bizlerden çok daha narinler. Biraz soğuk olduğunda hemen üşüyebilirler, neden sarılmayı onu ısıtmayı denemiyorsunuz? Espirileri bırakın ve ona hemen yardım edin, yoksa soğuktan minnacık burunları kızarıp hafif ıslanıp!! Öpülecek kıvama gelebilir. Yoksa bunu yaşamak için biraz beklemeli miyiz? (Acımasızca ama tatlı geldi, genede kıymayın!) Minnacık bedenlerindeki uçsuz bucaksız hayal dünyaları, ruhları hayatları yaşamları. Her şeyleriyle en iyisini hakediyorlar. Hiçbir şey yapamıyorsanız minnacık ellerini öpüp sıcacık tutmayı başarabilirsiniz. Unutmayın onlara güven ve sevgi verdikçe minik bedenleriyle size daha fazla sığınacaklar. Hep yanınızda olmak isteyecekler. Saatlerce omzunuz da uyuyabilirler! Hadi neden duruyorsunuz, karşılıklı verseniz artık sevginizi?

Kahkül ve saç konusuna girmeyecektim ama dayanamıyorum, lanet olsun. Özel kadınlar o kadar tatlı ki! Çocuklarmış gibi saatlerce saçlarını sevebilirsiniz, hoşuna gideceklerine emin olabilirsiniz. Hatta o sırada ev sıcacık ve yatar pozisyondaysalar, sonucu gene kedilerin yapacağıyla aynı olacak. (Aniden tırnakta geçirebilir..) Öyle olursa yüzüne yavaş yavaş yaklaşarak saç diplerinden öpebilirsiniz, böylece özel kokusunun daha fazla artmasına sebep olup sevgi patlaması yaşabilirsiniz. Sonra bitirici darbe kahküllerinden öpüp onu uyutabilirsiniz. :( Minik suratlarının, bedenlerinin en tepesinde bulunan kahkülleri dağıtıp onu gıcık edip sonrada güzelce düzeltebilirsiniz. Onları kaldırıp alnına minik öpücüklerde kondurulabilir? Kahküllerine sıkıca sarılıp suyunu çıkartabilirsiniz. Hatta kahküllerini çilekli pudinge batırıp!! Tamam tamam konuyu bozmuyorum sustum.

Saçlarının yanından kulakları hafifçe görünen tatlı özel kadınlar çok hoş değiller mi?

Aslına bakarsanız özel kadınları anlatmak bu kadar kolay ve kısa olamaz. Her konu için ayrı sayfalarca bölümler açmak gerekli. Ben sadece başlangıç olmak istedim..

Özel kadınların herkes olamayacağı gerçeğini hatırlatmakta fayda var. Onlara değer verin. Zaten kimin özel kadın grubunda olduğunu, olabileceğini az çok biliyorsunuz Elbette sizin yerinize başkalarıyla takılan, sizi aldatan kişiler değil? Söylemem gerekli değildir herhalde..

Neden Bilmiyorum

| Tarih:
Salı, Mart 22, 2016

Her sabah yatağımdan uyandığımda yanımda sıcaklık, yüzümü çevirdiğimde mükemmelim diyebileceğim seni görüyorum. Ama neden bilmiyorum aslında hiç birine ulaşamıyorum. Güneş yüzüne doğru, kokun yayılsın odamızda akşama kadar sarılıp öpmek istiyorum. Ama neden bilmiyorum aslında hiç birine ulaşamıyorum. Yatağın sıcacık yaptığın tarafından kalkarken, yerleşip kaybolmak istiyorum. Sende gitme istiyorum kendime çekip daha fazla güneşin olmak istiyorum, daha fazla ısınmanı daha fazla kumsal kokmanı istiyorum. Elini boşluğa uzatıp baktığında havadan bile daha yakınım. Sana çok yakınım.. Ama neden bilmiyorum aslında hiç birine ulaşamıyorum. Sen uyurken canın acıyor mu, bilmek istiyorum hemen dönüp ruhuna erişmek istiyorum. Ama neden bilmiyorum aslında hiç birine ulaşamıyorum. Sen, benim için yaratılmışsın. Bilseydim ki her saç telin düşüp ayrıldığında bize acı verecek, saçlarına dokunuyorken hep bir kez daha yumuşak ve güzel olduklarını söylerim, onlar senin sayende var. Seviyorum, saçlarını bir kez daha benim olduğun için öpüyorum. Sen ne kadar güzelsin.. Nasıl bir varlıksın? Güneşin, havan, nefesin, hayatın anın oluyorum.. Ama neden bilmiyorum aslında hiç birine ulaşamıyorum..

Sanırım zaman akıyor tersine, güneş karanlığıyla aydınlatıyor. Bir şekilde sana ulaşmaya çalışırken kendimi karanlık, sadece gökyüzü aydınlık şekilde kumlara elimi daldırırken buluyorum. Neden ellerime baktığımda seni görüyorum. Duruyorsun öyle aniden uyanıyorum, döndüğümde gözlerin açık bana bakıyorsun sanki yataktan kalkıp gitmek istiyorsun, ama biliyorsun ki benim için yaratılmışsın. Neden şimdi sana bakarken kendi yaptıklarımı görüyorum. Seni sevdiğimi görüyorum sende.. Bana bakarken kendi hislerini mi görüyorsun. Biliyorum ve seni seviyorum. Ama neden bilmiyorum aslında hiç birine ulaşamıyorum. Sanki herşey yavaşça akıyor gibi. Tekrar kendimi sende buluyorum. Müziği açıyorum şimdi, piano çalışını izliyorum. Her dokunuşunda kendim de seni hissediyorum, hata yapmıyoruz. Herşeyi bilerek yapıyoruz ama neden ben, neden ben seni sırtım dönük izliyorum. Hislerimiz bu kadar kuvvetlendiyse neden uzaklaşıyoruz. Her şey olacak gibiyken daha da geriye gidiyor sanki, izliyorum sadece seni. Enerjini hissediyorum, her kafanı oynatışında.  Kahküllerin salınıyor pianonun ritmi daha da tazeleşiyor. Biliyorum sen benim için yaratılmışsın.

Mutlu Olmak

| Tarih:
Çarşamba, Mart 02, 2016

Hayatı kendimiz zorlaştırdığımız gibi, kendimiz mutlu hale getiriyoruz. Ama öyle anlar oluyor ki, kader gerçekten devreye giriyormuş. İnanılmaz güzel bir dünyada, enerji içinde yaşıyoruz. Saatlerce, yoğun bir şekilde ordan oraya savrulurken boş kalırsınız, aynı boş bakışlarla hayatın akışını izlersiniz ya.. Birisi o an size yardım ederken aslında hayatınızı değiştiren kişi olabiliyormuş. En azından böyle bir duyguyu daha önce tatmamıştım. Hayatın enerjisini, akışını yakalamak çok güzel..

Her şey ellerimizin yakınında
Her şey bizim kalbimizin yanında
Her şey göremediğimiz güzelliklerin arkasında
Her şey.....

O kadar güzel ki hayat... Düştüğünde tutuyor omzundan. Çıkartıyor karşına.. "AL SANA MUTLULUK" beni mi aramıştın diyor. Gözlerinin ışıltısı değişiyor, nefes alışın değişiyor. Yüzünde gülümsemeyle dolaşmaya başlıyorsun. Sen ne kadar tatlısın, sen ne kadar iyisin diyorsun içinden. Dayanamıyorsun bağırarak söylemeye başlıyorsun.

Desem ki sen benim için, 
Hava kadar lazım...
Desem ki... 
Ben sende yaşıyorum,
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, 
Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber. (CahitST)

Hayat çok güzelsin. Tatlılıklarınla. Kahküllerinle. Kahkülleri taşıyan mükemmel tatlılıklarla. Mutlu olmayı, mutluluğu aramayı bize bıraktın değil mi? Biliyorsun ki ancak arayan bulandır özel. Ancak yanında olandır özel...

[Japonca Film] Kimi Ni Todoke / 君に届け

| Tarih:
Salı, Şubat 11, 2014

İyilik, saflık ve sevgi! Çok tatlı bir o kadarda ah aptal dedirtecek bir film. Ana karakterimizdeki kız yani Sawako, tam yeni yıla girecekken doğuyor. Babası da opera sanatçısı olduğu için yılbaşı gecelerinde etkinlikte bulunduğundan dolayı ancak kızının doğumuna kendi gösterisi bittikten sonra gidebiliyor. Sawako o kadar özel bir günde doğmasına karşın, çok fazla sessiz sakin arkadaşı olmayan genç bir kız. Hatta onun doğduğu ve sonrasında ki dönemlerde Japon halkının korku efsaneleri ve "Halka" filminin moda olmasından dolayı, herkes Sawakonun saç stilinden ötürü halka filminin karakterine benzeterek ondan korkuyorlar. Artık olaylar öyle bir hal alıyor ki kimseyle arkadaş olmadığı için insanlarda onu tanımıyor ve birşey olduğunda kızdan korkarak direk özür diliyorlar. "KAHKÜLLERİNDEN" ötürüde alttan yukarı bakış atarak insanları daha da korkutuyor.

Tabiki böyle olmak ve yaşamak istemiyor.. Çıkıpta ben öyle biri değilim, ben çok iyi biriyimde diyemediği için kendisi hiç birşey yapamaz halde. Taa ki, diğer ana erkek karakter Kazehaya çıkana kadar. Kazehaya sürekli Sawako ile ilgilenip onu sınıfa dahil etmeye çalışıyor. Ama bunu yaparken yavaş yavaş kendisinin ona aşık olduğunu ne kadar popüler olsada onunla birlikte olmak istediğini anlıyor. Sürekli takip etmeler, her olaya onu katmalar gibi bir sürü uğraşın içine giriyor. Tabi kazehaya'nın ona karşı böyle iyi davrandığını gören 2 kız arkadaşıda Sawakoyu yanlış tanıdıklarını düşünerek onlarda arkadaş olma çabasına ve sürekli Sawakoyu koruma hallerine giriyolar. Kısmen okulun fameleri Sawakodan, famelere karşı olanlarda zaten onlara karşı kişiler olarak ikiye ayrılması gibi bir durum söz konusu oluyor. (Kazehaya'nın iki kız arkadaşı ona aşık değiller kesinlikle, birisi büyük erkeklerden hoşlanan diğeride erkeksi dobra bir kız)

Üçü, Sawako ile ilgilenmeye başladıkça onun ne kadar iyi olduğunu anlıyorlar. Ama şöyle birşey anlaşılıyor, Sawako aslında çok saf neredeyse aptal denecek kadar sevimli bir kız! Bir kaç örnek vereyim, çocuk aşkını anlatırken çıkalım mı diyor? Kız saatine bakıp ama saat çok geç oldu diyor alskdjalskdjsakdj. Çok fazla erkeklerle konuşmadığı için ona kazehayayı seviyormusun diye soru gelince sevmek? özel his? Onu nasıl anlarım gibi saçma sapan bir sürü saflık ilerisi şeyler yapıyor! 2 kızlardan birisi sevdiği çocuğun başka sevgilisi olduğunu görünce onunla birlikte Sawakoda ağlıyor ve başka bir sahnede Sawako ilk defa benim arkadaşım oldu kalbim yerinden çıkacak diyip tekrar ağlamazmı! Ama ama tabi, bu kadar basitlik olmasın diye, Kazehaya'yı seven bir kız daha çıkıyor, Sawakoya biraz oyun yapmaya çalışıyor. Başarılı olamasada bir süre Sawakonun tekrar yanlız kalmasını ve üzülmesini sağlıyor.


Çok fazla aşkı hissedemedim ama filmde, okul hayatı + Japon yaşamı ve öğrenci hislerini çok iyi alabilirsiniz. Bazı duygusal sahnelerde var, ayrıca kızda çocukta iyi tipliler.. Ahh unutmuşum, anlam veremediğim bir olay öğrencilerle ilgilenen tek bir öğretmen var ve hep o beden hocası. Giydiği üstlerde bir o kadar ilginç Benim dikkatimi çekti sırtında, özel çizimle yapılıp, dikilmiş gibi motifler var. Bir tanesini çok beğendim. Sürekli bu hocanın olması sanki çocuklar spor meslek lisesindeymiş hissi veriyor..

++ Son birşey belkide Kore ve Japonya da sevmediğim tek şey, romantik dizi, filmlerde kötü kızlar sonradan çok iyi moda girip düşman olduğu kişiye yardım eder hale geliyorlar. Ben buna sinir oluyorum, gerçekte öylede değiller öylelersede ben yanlış tanıyorum.. Türk kızları da öyle değil en azından onu seviyorum Türk kızı kıskandığı kıza değil yardım etmek orda onu haşat eder...

Not: Filmin, animeside mevcut. Hatta animesi daha popüler.. Ben izlemedim ama animesi için çok sıkıcı diyenler duydum.

Dansai Bunri no Crime Edge (Anime Tanıtımı)

| Tarih:
Cumartesi, Eylül 28, 2013

Tür: Fantezi, Aksiyon, Romantik, Seinen (+18)
Yönetmen: Yūji Yamaguchi
Yazar: Tatsuhiko Urahata
Şirket: Studio Gokumi
Bölüm Sayısı: 13 (2. Sezonu çıkacak)
Puanım: 10/7

Çok psikopat bir animeye hoşgeldiniz, ilk defa +18 yazdım çünkü gerçekten öyle.. Kan görüntüleri olsun sapıklıklar olsun, inanılmaz derece fantezi dünyasına ait şeyler bulunuyor. Bu yüzden herkesin izlemesini tavsiye etmiyorum.. Bu animeyi nasıl bulduğumu hatırlamamakla birlikte gördüğümde ilgimi çeken şey "saç" oldu. Biliyorsunuz ki çok aşırı derecede kahkül takıntım var ve ne olursa olsun izlemek istedim. İlk bölümden itibaren neden herkesin izlemesini istemediğimi anlayacaksınız son 3 bölümde bunun daha çok ileri şeyleri var. Başta çok sıkıldım, sırf saç var diye izlemeye devam ettim öyle bölümleri varki 13 bölümün 5 tanesi heralde çok ağır bitmek bilmeyen bir şekilde.. Toplam 4-5 bölümü falan hızlı izledim, bir sıkılıp bir beğenmekte insanı garip yapıyor ve atlamadan söyleyeyim ilk defa yeni yapım bir anime izledim daha çok eski şeyler izliyodum yakında 2. sezonunu da çıkartmayı planlıyorlarmış..

Tatlı Bir Kızın Saçı Nasıl Olmalıdır? (Tokalar Vs.. Kendi Düşüncelerim)

| Tarih:
Çarşamba, Eylül 18, 2013

Her şeyin başında bir kız, kız olduğunu gerçekten bilmeli. Hayatta enerjisi kalmamış kişi, çevresindeki enerjiyide götürür. Sen kendine bakmassan hayatta sana bakmaz. Bunları unutmamak gerek. 
Peki ben bunu söylerken neyi kastediyorum? Kendine bakmalısın, üşengeç olmamalısın! Hayatı boşverme. Yaşım küçük diyip umursamamazlıktan gelme böyle şeyler alışkanlıkla olur. Kendine bakman, önem vermen mutlaka bir erkek için değildir, sevgilin olmak zorunda değil...

Kızlar özeldir, narindir. Ama bilincinde olan var, olmayan var, birde iki grubada girmeyen şaşmış kişiler var. Kız cinsiyetinde ki birisi neden erkek gibi davranmak ister? Bazen çevre şartlarından bazende özenmekten dolayı. Ama ne yaparsan yap, erkek gibi olmaya çalışsanda ilk üzüntünde hiç bir erkeğin yapmayacağı kadar büyük derin üzüntüye kapılıp, tek başına kaldığını zannedip o narinliğinin ortaya çıktığı anı yaşarsın görürsün. İnatla erkek gibi olmaya çalışmak sadece kendini kandırmaktır. Neyse ben sadece lafa girişimi böyle yapmak istedim.. Benim gibi bir erkeğin gözüyle kızların saçı nasıl olabilir? Anlatmaya çalışayım. Aslında ne kadar anlatırsam anlatayım hep kendi tarzıma yakın olacakta neyse.

1-) Saçlar
Saçlar.. Kızların her zaman bir dönem özendiği o kısa saç dönemi olur. Bunu annemde yaşamış, ablamın yaşadığını da gördüm ve çevremden de %70 olarak görüyorum. Her kız ister istemez kısacık yapıp dener kendisini. Sonuçta %85 pişman olur, %5 erkeksi devam eder, %10 ise ne yapacağını bilemez uzatır, kestirir denemelere devam eder. Ama ne olursa olsun erkekler genelde %90 uzun saç sever. Kısa saçta sevilir ama uzun saç kadar değil, bana görede bir kızla erkeği ayıran en büyük etmenlerden birisidir saç. Bir kız bilmiyorum uzun saçlı olmalı gibi geliyor, kısa saçlı kızlarda tatlı olan var tamam yakışanda var evet ama gerçekten bana en büyük etmen o uzun saç gibi geliyor. Hani parlar böyle uzun uzun kurutması vardır onu taraması vardır bakımı vardır ya, tamamen kızlar için yaratılmış gibi. Daha hoş görünmüyor mu? Tatlılığında en büyük etmenidir kendisi, renk renk tokalar *-* Saç toplama tarzları... (Bu arada bir yerde görmüştüm, at kuyruğu yakışan kişi gerçekten güzel olurmuş çünkü çok zor yakışan bir modelmiş) Bugün başlayacakmısın konuya Ereeen!!??

Benim zevklerime gelirsek en güzel saç bana göre omuzun biraz daha aşağında parıl parıl parlayan kahküllü, tek tarafı çok tatlı şekilde örülmüş dümdüz fönlü bir saç. (Bunlara ek olarak pony tail tarzı veya çeşitli toplama tekniklerine hayır diyemem tabi ama şöyle kahküllü dümdüz saçlı birisi kahkülünün altından gözleriyle bakınca beni etkliyor?)


Siyah Elmas Kahkül Ve Bugün Tedirgin Bir Gün -Deneme Yazım-

| Tarih:
Çarşamba, Mayıs 01, 2013

Sabah kalktım, kendimi çok soğuk ve yorgun hissediyordum, nasıl olduysa bu kadar saat uyuduktan sonra bile. Yavaşca yataktan uzanıp elimle perdeye yöneldim sabah olmuştu, telefonuma bakındım ama bulamadım. Tekrar yatıp derin nefes alarak tavana baktıktan sonra yatakta oturur pozisyon aldım, anlamadığım bir şekilde kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Tam bu sırada telefonumun çaldığını duydum sessizce durarak zil sesinin nereden geldiğini dinlemeye çalışırken yorganımın altında kaldığını fark ettim ve hemen açtım arayan Atsuko'ydu..

-Kou.. Bugün okula gelecekmisin?
-Evet, yani sanırım evet. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
-Beraber gidelim mi? Seni bankların orada bekleyeceğim 15 dakika içinde gel, lütfen...

Dedi ve hemen kapattı onunla konuşurken nefes alışını, tedirginliğini hissediyordum, o böyle birisi değildi telefon elimde olayın düşüncesine dalmışken hemen üstümü giyinip oraya gitmem gerektiğini hatırladım. Odama koşup büyük bir hızla okul formamı giyip dışarı çıktım, ama hep böyle zamanlarda aksilik gene beni buldu, çantamı evde unuttuğumu fark ettim ve tekrar girip aldım, ayrıca eve ayakkabılarımla girdim muhtemelen annem uyansa beni öldürecekti biliyorum neyse ki fark etmeden tekrar çıktım.Yolda giderken aklıma Atsuko'nun konuşması geldi, uzun yıllardır tanıyordum ve her zaman samimiydik bu şekilde konuşan birisi değildi, mutlu ve eğlenceliydi. Hatta geçen sene babasını kaybettiğinde bile hala bize moral vermeye çalışıyordu. Bunları düşünürken yolda dalmışım ve bankların önünden geçerken Atsuko arkadan bana -Kou nereye? diye bağırdı, kendime geldim ve biran duraksayıp döndüm Atsuko bana doğru koşarak gelip sarıldı. O kadar içten ve samimi sarılmıştı ki sanki ikimizin o an tek bir beden olduğunu hissettim onun tüm hislerini, sıcaklığını, düşüncelerini herşeyini fark ediyordum. Hatta o kadar güzel bir duyguyduki bu, onun kırılganlığını ne kadar hassas olduğunu onunla ilgili herşeyi hissediyordum. Ayrıca bana sarıldığında burnuma çok güzel şeker veya tam fark edemediğim tarzda bir çilek kokusu yayıldı, tam bu anda bende yorgunluğumun azaldığını hissettim. Bu koku beni adeta mutlu ediyordu Atsuko uzun zaman sonra ilk defa okul eteğini giymişti ve parfüm sıktığına görede bir şekilde kendisini mutlu etmeye çalışıyordu. -telefonda sesi kötü geldiği için böyle düşündüm- Uzun süredir çeşitli sebeplerden dolayı fazla görüşemediğimiz için, biraz birbirimizin suratına konuşmadan baktıkdan sonra eski günlerde olduğu gibi kafasını yavaşca sevip kahküllerini düzeltmeme izin verdikten sonra bana gülümsedi ve okula doğru yürümeye başladık. Atsuko sürekli birşey anlatmak istiyor gibi bir hali vardı, sanki çekiniyordu bunu iyice fark ettikten sonra ben konuşmasını sağlamayı denedim ve hemen söyledim;

Biraz J-Pop Ve Morning Musume'den Bahsedelim

| Tarih:
Perşembe, Ocak 03, 2013

Öncelikle benim Japon fanlığından geldiğimi bilmeyen var mı? Bilmeyenler için, yaklaşık olarak 7-14 yaşım Japonya ile geçti 8. Sınıfta biraz mola vermiştim ve kısa süreli Japonca kursa gitmiştim ancak şunu öğrendim ingilizce hariç hiç bir dil ülkesine gidilmeden öğrenilmiyor.. (Her ne kadar bunu desemde lisede ispanyolca kursuna gidiyordum Arjantin için ama tam bir komediydi neyse bu konuya girip lafı değiştirmeyeyim.)

Japonyadaki fanlığım ne yazikki müzik üzerine değildi ben Kore fanlığından öncede ciddi anlamda müzik dinlemezdim ve herkes şaşırırdı Koreden sonra patlamasını yaptım sanırım, çünki müzik hiç kapanmıyor.. Japon fanlığım anime, onların kültürleri... Mutlumuydum? Evet ama bir o dönem bir sorun yaşadığım için 1 yıl boyunca internetten uzaklaşmıştım bu konuyada inmeyeceğim. Kore fanlığına tekrar döndüğümde ve ozamandan bildiğim tabiki bir kaç müzik grubu ve kişiler vardı ancak öyle aaa bugün dinlemek istiyorum falan yapmazdım hiç zaten dediğim gibi haftada 2 kere falan müzik dinlerdim ben. ._. Bildiğim gruplar ozaman Gazatte, Perfume, AKB48 falan gibi en popüler olanlardı. Ancak bu kadar uzun zaman sonra bazen çok haraketli istediğim şey olunca Japonca müzik dinleyenler bilir biraz daha hareketli ve mekaniktir ve bu işi onlar iyi yapıyor dinlerdim.. Amaaa bir hafta önce bir Japon arkadaşım aracılığıyla Morning Musume adlı grubu duydum, aslında onlarda oldukça popülerlermiş ama şundan dolayı sınırlı kalıyor aynı After School gibi mezun ve yeni üye alma sistemleri var aslında AKB48de buna örnek ama onlar işi daha iyi yapabilmişler, bende birazcık bu grup hakkında bilgi vermek ve bir haftada öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum.