20 Mart 1995 Sabah: Haruki Murakami Oiso Kanagawa eyaletinde kitap raflarını düzenlemekteydi.
Aynı saatlerde Tokyo metrosunda hareketli anlar yaşanıyordu. Aum Shinrikyo üyesi üç kişi şemsiyelerinin sivri uçlarıyla, taşıdıkları poşetleri delerek sarin gazı saldırısını düzenledi.
13 kişiyi öldüren bu saldırı, sözde barış ortamı arayan örgütün verdiği sonuçtu.
Murakami saldırıyı haberden öğrendikten sonra büyük bir şok yaşadı fakat onun açısından Japonya'ya bakacak olursak ülkenin yaşadığı doğal afetler ve geçmişten gelen sorunlar çerçevesinde bu saldırının basit bir "kötülükden" ibaret olmadığını hissediyordu. Yabancıların kendileri hakkında başarısız bir toplum olduğunu düşüneceklerini, aum olgusunun Japon benliğiyle bir bütün olarak bakılacağını daha fazla düşünmek istemedi. Olayın mağdurlarını, aum'u savunan, düşünen tüm insanları araştırarak sonuçları resmetmek istedi. Sonuç: 'Yeraltı: Tokyo Gazı ve Japon Ruhu' oldu.
Murakami derinlemesine yaptığı araştırmayla gazeteciliğe de adım attı. -Yaptığı bu araştırma geçtiğimiz mart ayında 20. yılına girdi. Aum lideri Shoko Asahara ve saldırıda yardımı dokunan 12 örgüt üyesi Temmuz 2018'de idam edildi. Buda Yeraltı kitabının tekrar değerlenmesini sağladı.
Murakami derinlemesine yaptığı araştırmayla gazeteciliğe de adım attı. -Yaptığı bu araştırma geçtiğimiz mart ayında 20. yılına girdi. Aum lideri Shoko Asahara ve saldırıda yardımı dokunan 12 örgüt üyesi Temmuz 2018'de idam edildi. Buda Yeraltı kitabının tekrar değerlenmesini sağladı.
Kitabın ilk yarısı hayatta kalanlar, aile üyeleleri, tren çalışanları ve ismi gizlenen kişilerden alınan bilgilerden oluşuyor.
Tokyoda sabah saatinde tren istasyonu: Japonya'nın bütün homojenliğini ve inançlarını ortaya sermektedir.
Murakami; Sarin gazıyla bütünleşmiş gazeteleri çıplak el ile toplayan istasyon çalışanından, zehirli gaz salınımlarına alışmış bir kadın öğretmene, boşanmak üzere davaya giden bir karides satıcısına kadar bir çok insandan çok değişik cevaplar alıyordu. Bazı cevapları okuyucular tarafından dinlemek zor olabilir özellikle sarin gazının insan vücuduna temasıyla verdiği tepkileri mide bulandırıcı ayrıntılarla duyduktan sonra. Aslında Murakami hariç hayatta kalanların büyük bir çoğunluğu olayları geride bırakmaya özlem duyuyorlar.