Image Slider

Osamu Dazai (Tsushima Shūji) - Hakkında

| Tarih:
Pazar, Ağustos 30, 2020

 


Osamu Dazai (Gerçek adı: Tsushima Shūji) 19 Haziran 1909 yılında Aomori'de doğdu. 13 Haziran 1948 tarihinde Tokyo'da vefat etmiştir.

Zengin ve politikacı bir babanın altıncı oğludur. Savaş zamanında kitap çıkarmaya devam eden nadir yazarlardan biridir. Dazai hayatı boyunca alkol, esrar gibi kötü alışkanlıklarla boğuşmuş ve kitaplarında kendisini eleştirmiştir. Karanlık dünyasıyla boğuşamadığı zamanlarda dört kez intihara teşebbüs etmiş, son intiharında yağmur sularına atlayarak yaşamına son vermiştir. Dazai'nin cansız bedeni doğum gününde -19 Haziran- bulundu.

Savaş sonrası popülerliğini arttıran Dazai sık sık nihilist olmaya başlayan Japon halkını eleştirmiş ve gözden düşen geleneksel değerleri savunmuştur. Karanlık ve alaycı yazım tekniğiyle tanınmaktadır.

Umutsuz yaşamı, karanlık hayatı kitaplarında yarattığı hayali karakterle okuyucusunun karşına çıkartan Dazai, Japonya'nın en önemli yazarlarından birisidir.

Ülkemizde çevirilen kitapları;
Mor Bir Serserinin Gezi Notları
İnsanlığımı Yitirirken
Buruk Ayrılık
Batan Güneş

Mor Bir Serserinin Gezi Notları / Osamu Dazai

| Tarih:
Perşembe, Temmuz 09, 2020

Mor bir serserinin gezi notları yolculuğunda şehir yazısı yazacağı sanılırken, Dazai turşu kurmuş edebiyatçılar arasından sıyrılıp kitabı bir otobiyografi haline getirmiştir.

Çok güçlü bir ailenin güçsüz hisseden oğluydu aslında Dazai. Ekonomik olarak iyi olsalar da Dazai dışarıya bile çıkmaya korkardı. Büyüyene dek annesinin tam olarak kim olduğunu algılayamıyordu. Roman Tsugarunun hikayesi olmaktan çıkarak Dazainin duyguları haline geldi. Peki ya her şey kurguysa?

Kurgu vardı ancak romanın tamamen kurgu olması imkansızdı! Benim için değil. Verilen duygular kurgu olma ihtimallerini gizleyerek sadece saklıyordu. İsimler değişiyor, mekanlar yanıltıyor verilen bilgilerin zamanları yer değiştirerek Dazai tarafından bilerek saptırılıyordu. Fakat bütün gerçek ortadaydı. Dazai ailesinden uzak kalmış, geri dönmek için kendisini cesaretlendiremiyordu. Arkadaşı Tsugaru hakkında yazı yazmasını istediğinde bütün kapılar açılmış oldu. Tsugarulular her ne olursa olsun asla yenilmeyi kabul etmezlerdi!

Dazai'nin iki karaktere büründüğünü görüyorum. Arkadaşlarıyla, kendi işini yaptığı sırada cesaretliyken, ailesine ulaştığında duygusal boşlukta, titreyen, ne yapacağını bilmeyen koca bir adam oluyordu.

Tsugaru hakkında konuşurken her zaman dürüst ve objektif olmaya çalışmıştır. Bu konuda en ufak şüphem yok hatta memleketi Tsugaru olduğu için öveceğini düşünenler olmasın diye küçümsemeye çalışmıştır. Verdiği bilgiler bizlere birer gerçek kaynaktır. -şehir hakkında verilen bilgiler okurken zorlanmanıza neden olacak- Dazai'nin akıcı hikayesi içinde kaybolurken birden bir sayfaya takılmış bulacaksınız kendinizi. Kitabın son 15 sayfasında isimlerin, bölgelerin açıklaması bulunuyor. Ne demek istediğimi okurken anlayacaksınız.

Ailesine karşı kendisini kanıtlama, konuşabilme isteğiyle yanıp tutuşuyor. Babası ile olan ilişkisi yok denecek kadar az bilhassa korkuyor. Babası öldükten sonra bu korkunun sebebi abisi oluyor. Fakat abisi ilginç bir şekilde hem kolluyor hemde babası gibi ayar veriyor. Abisiyle geçen bazı bölümleri eksik yazmış çünkü birçok kez intihar teşebbüsünde bulunup kurtulmuştur. Yanında olan kişi de her zaman abisiydi. Bazen bir olaydan bahsederken durduk yere "Abim bana artık çok kızgın muhtemelen geçmeyecek bazı şeyler var" dediğini göreceksiniz. Çoğunu intihar ve yaşadığı kötü ilişkilere bağlıyorum.

İnsanlar sık sık ihanete uğrar ve herkesin arasında rezil olur!

Dazai doğduğun da annesi hastalık geçirir ve teyzesi ile bakıcıları olan Take bakımı üstlenir. Take, Dazai için süper anne rolündedir. Ona ulaşma çabası Tsaguru hikayesinin temellerini oluşturuyor. Utanmayacak olsa gidip Takeye saatlerce sarılıp ağlamak isterdi. Sadece bu hisleri taşıyan bir yetişkin kitabın sonunda böylesine gerçek betimlemeleri hazırlayabilir.