Üniversitede bir hocam vardı sık sık bunun muhabbetini yapardık. Ders bittiğinde sohbet genelde uzar yemeğe beraber indiğimizde bulunduğum nesilin, dışarıdan hem hoca gözüyle hemde büyüğün gözünden nasıl olduğunu işitirdim. Sanırım benim bireyselci düşüncemin temelinde bu konu yatıyor.
Hastalık buluşıcı olmakla beraber hepimizin yarattığı bir "virüs" diyelim mi? Çağdan geri kalamayacağımız için ben nesli hastalığına sahip olmamak mümkün değil ama bunun ayarı elimizde olmalı. Örneğin instagram, en basit uygulama. Kullanmayan yoktur. "Bende" kullanıyorum. Ama neden kullanıyoruz, hiç düşündünüz mü? Instagramımız neden var ve neden her şeyimizi paylaşıyoruz? Çünkü bencil bir nesil olduk. Eskiden mağara dönemlerinde erkekler gücünü kanıtlayabilmek için ava çıkar ve kadınlara yemek getirirmiş ya bunun teknolojik halini görüyoruz. Tabi benim örneğimle sınırlı kalarak bu olayın sadece erkeklerde olduğunu düşünmeyin. Saptırmadan hemen geri dönelim, neden kullanıyoruz diyordum. Çünkü kendimizi kanıtlamak istiyoruz. Bu dünya da bende varım demek istiyoruz. Veya özel olduğumuzu göstermek istiyoruz, farklı olduğumuzu. Bir şekilde topluma kendimizi kanıtlama derdimiz. Ben nesli derkende "bencil" nesil demeye çalışıyorum. Instagramsa sadece bir örnekti, ne yazikki bu hastalık sadece onunla sınırlı değil. Veya sadece uygulamayla ilgili değil! Kıyafetimizi seçerken bile bu hastalığın etkisinde kalarak seçiyoruz. Kendimizi nasıl daha güzel gösterebiliriz. Nasıl daha çok dikkat çekeriz. Nasıl şöyle oluruz nasıl böyle oluruz nasıl ortada oluruz sürekli nasıl nasıl nasıl diyorum.. Çünkü benciliz. Fotoğraf yükleriz kendimizi kanıtlarız, en iyi elbiseyi en gösterişlisini isteriz güzel görünürüz, her teknolojik yeni çıkan aleti almak isteriz fakir görünmek geri kalmak istemeyiz, her konuda fikrimiz olsun isteriz hatta biliriz sanarız her lafa atlarız, kanallar açarız buraya gittim şuraya gittim diye vloglar çekeriz. Bir mekana gideriz orada olduğumuzu kanıtlamak için yer bildirimi yaparız. Her şeyi biz yaparız ve her şeyi bencillik duygularıyla ben nesli hastalığını taşıyarak yaparız.. Hocam hep "Eren derste mesela takip et bazı öğrenciler var sürekli bilmesede konuşurlar. Veya üniversitede olmalarına rağmen abuk subuk sesler çıkarırlar bir şekilde ilgi çekmeye çalışırlar dikkat ediyor musun?" derdi bana. Gerçekten de öyleydi. Bazı öğrenciler abuk subuk davranır sürekli ilgi çekmeye çalışırdı. Özellikle üniversite 1. sınıfta. O yüzden ergenliği aşmış kişiler ilk sınıfa hep lise 5 derler. Hocalarda!
Diyemem ki bunlardan uzak durun. Uzak duralım. Elbetteki teknoloji çağındayız. Veya ne demek isterseniz, farklı bir çağdayız işte. Ama ipin ucunu kaçırmamak gerekli. Çoğu uygulamayı bende kullanıyorum, çoğu söylediğim problemleri bende yapıyorum ama en azından bazı şeylere dikkat etmeye çalışıyorum. Aslında burdan kimseye ders verme gibi bir niyetimde yok, bloğumu seviyorum ve sadece içimi dökmek istiyorum. Ayrıca eklemek istediğim şu ki lütfen bazı şeyleri abartmayın. Tamam kullanın her şeyi gönlünüz ne istiyorsa yapın, ama o instagram güncellemelerindeki 50 tane tag nedir? Olayla alakası olmayan tagları atmanın mantığı nedir bana bunu açıklayabilir misiniz? Lütfen bu kadar da beğeni manyağı olmayın. Olayı tam anlamıyla hastalık haline çevirmeyin. Gerçekten bana uzaktan hem gülünç hemde üzücü geliyor. Düşünüyorum fotoğraf çekmekten hoşlanıyor olabilirsiniz, her insan yaptığı işi paylaşmak göstermek ister bu o kadar da bencillik duygusu değildir ama işin içine hile (farklı taglar gibi) durumlar giriyorsa bunun BEN NESLİ HASTALIĞINDAN başka bir şey olduğunu söyleyemeyeceğim, üzgünüüm. Çok fazla uygulama üstünden gittiğimin farkındayım ama bunların sadece örnek olduğunu bildiğinizi biliyorum, hayatın her alanında yaptığımız gerçeği net bir şekilde var. Ayrıca ufak bir ironide yapacağım, çağım çağım diyorum hocamdan, büyüklerimden bu durumu dinliyorum diyorum ama aslında benden büyük insanlarda bu virüse, hastalığa kapılmış durumda. Eskiden her şey gerçekten daha güzeldi. Fotoğraf çeken emek vererek çekerdi, bir işi yapan gerçekten ona kalbini vererek isteyerek yapardı. Şimdi herkes ben nesli sayesinde aceleyle yetiştirme çabasında. Adam sanatçı, yazar ama haftada 3 tane güncelleme yapıyor. Şiir yazıyor, kısa denemeler yapıyor. Sen bunları nasıl yaparsın ki? Bu kadar hızlı bu modlara düşüncelere nasıl girebilirsin. Giremessin çünkü bu kadar hızlı işler yapmanın tek sebebi var ben nesline ayak uydurabilme çabası, tüketim hızlı ve geri kalmaman gerekli değil mi.. Eh geç işte bunları ya. O yüzden eskiden her şey çok daha kaliteliydi. Müziklerde öyle, fark ediyorsunuzdur yeni kaliteli müzikler çok fazla çıkmaz. Belkide senede 2-3 tane müziği en çok seversiniz. Bazen o bile olmaz. Kaç yaşınızda olursanız olun en çok dinlediğiiz müzikler hep olduğunuz yıldan 2-5 sene önceki müziklerdir. Var mı yalan diyebilecek? Çünkü her geçen gün ben nesli-tüketim birleşimi sayesinde üreticilerin uğraşmadan yapılmış ürünleri çıkıyor karşımıza. Şimdi aşklar bile patır patır herkes kimle çıksam kimle ayrılsam da kimle fotoğraf yüklesem? Anlatabiliyorum değil mi işte, hayatın her alanına gelmiş durumda. Hiçbir şeyin zevki kalmaz oldu.
Bu konular hakkında çok fazla kitapta yazılmış durumda, gelişim kitapları arasından hayata farklı bakış atmak isteyenler olursa tavsiye ederim bu tarz konuları araştırabilirsiniz..
İlk Yorumu Sen Yap !
Yorum Gönder