Biz neden istediğimiz yerde doğmuyoruz. Aslında bana bu seçenek verilse ben her ay 4-5 ülke arasında gidip gelir oralarda doğup doğup dururdum. Bazı ülkeler algımızın alamayacağı kadar aşmış yerler. Japonya'yı anlatmama gerek yok sanırım artık? Biraz Asya dışına çıkalım. Çıkalım mı?
İsveç
Gidip orada da doğmak isterdim, neden? İskandinav ülkelerin hiç bir sıkıntısı yoktur ne derlerse desinler. Tek sıkıntısı sıcaklık olsun.. Sorunları yok nüfus az, gelir yüksek. Destek fazla. Kadın haklarının en üst seviye olduğu ülkeler arasında. Hatta şöyle diyim feminist ekipleri falan mevcut kadın hareketi adında mitingleri düzenleyip çeşitli yerlerde ayaklanma çıkartıyorlar. -tabi bu durum feminist hareketi ve farklı şeyler içerdiği için solcular tarafından desteklenmez- feministliği bende desteklemiyorum açıkcası ama bir hak hukuk var ya. Bir toplum, bir ülke, hakeden kadına olması gerektiğini veriyorsa o ülke benim olmak istediğim bir ülkedir. Bir süre sonra sıkılırım ama nüfusu 10 milyon civarlarında. Çok fazla sosyal hayat yok. O yüzden "doğup doğup başka yerlere giderdim" dedim. Yani ben burada Lapporten dağlarına sırtımı dayayıp deli gibi defterler kitaplar doldurup yazabilirdim. Sonra da alır başıma giderdim. (Feministliği desteklemememin sebebi, asıl çıkışından farklı olarak şuanda bilinmesi ve sanki erkek karşıtı olarak görüş niteliğinde olması. Aslında böyle birşey değil..)
Fransa
Fransayı hiç bir zaman direk olarak yazacağım aklıma gelmezdi. Öyle çok gidesimde yok. Ama bu ülkeninde insanı kendisini aşmıştır. Batı'da Asyadan olduğundan çok daha farklı olaylar döner. Politika daha sert ve daha ağırdır. Ekonomi daha zordur. Dostluk, güven, hayat, şartları, bakış herşey daha zordur. Doğu'da böyle. Sadece batı değil. Ama dünyanın merkezi diyebileceğimiz bu yerler Asya'ya göre daha zordur gerçekten. Buna dünya savaşlarının nerede olduğunu düşünerekte karar verebilirsiniz.
Ben müzisyen olmak veya sanatla uğraşmak istemişimdir. Burada da hiç değilse yazarlığımı, yazımı konuşturuyorum. (Burcumla mı alakası var yoksa :P) Ama gerçekten küçüklüğümden beri hep keman çalmak istemişimdir. Yaşım geçtiği için aileme ısrar etmedim hiç. Daha sonra pianoya sarmıştım ama onu hiç çalmak istemedim dinlemek daha hoş geliyordu. En son'da elektro gitara sarmıştım onun ucundan döndüm. Sonra kendi aklımdakilerden dolayı vazgeçtim. Yani hep bir vazgeçme oldu işte. Çocuğum olursa ona zorliycam bir müzik aleti.. Böyle şeylere bebekken küçükken başlanmalı..
Bu ülkenin insanı nasıl başarıyor bunu. Sayısız terör eylemi yapılmıştır. Sayısız ırkçılık olayı çıkmıştır. Bir o kadar sömürgesi var. O kadarda fazla milleti içinde tutuyor. Her yerden göç alıyor. Yahu siz nasıl bu kadar saygılısınız iyisiniz. "Altını çizerek söylüyorum ben burda yaşadığım bağlı bulunduğum ülkeyi eleştiren birşey demiyorum." Bu ülkede hiç mi olay olmuyor, belki türkiyeden bile fazla oluyor. Ama bu yaşadığı ve içinde olduğu durum da türkiyede yok işte olsaydı ne olurdu bilmiyorum. Sanata verilen değer, kimsenin kimseye karışmaması.. Ya bayılıyorum sanata değer veren insanlara. Sanata değer veriliyorsa emin olun kadınada değer veriliyordur. Olaya gel şimdiiii, kahkül asyadan sonra en çoooook Fransada kullanılıyor. Ve bu konuda öncülükleri var. Ayrıca fransızca müzikte inanılmaz güzel ya. Hele ki slow şarkılar.. Filmleride çok sakin çok sanatsal çoğunlukla zihin açan türlerde.. Politeknik geldi aklıma.. :( Fransız-Kanada yapımıdır anlatmıştım onuda.. Dünyada en çok ziyaret edilen şehirin Paris olduğunuda dememe gerek yok?
*Indila'yada o meşhur patlayan şarkıda bende sarmıştım bu aralar şu karikatür olayından sonra fransa epey ilgi odağımdı da tekrar sardım sanki. Şimdi Asyadan örnek vericem, Korede ben çok gördüm live'a zorla çıkan ünlü mesela, ama Indila sanatı sanat için yapan duyguyla söyleyen biri ve her live'ında farklı hareket tonları yüzünde veya tavırlarında oluşuyor. Çünkü sanat var. Asyada biraz para olmuş bu iş. Ha orda da kötü değil ama çok farklı demek istediğim şey.* Konu çok dağılmasın, Fransayla ilgili sömürgecilikte yaptıkları ve ırkçı davranışlarına laf diyip bana katılmayanlarda olacaktır eminim ancak bu tarz şeyler "devlet" olgusu içinde hep olan şeyler değilmidir?
Tamam daha fazla bulandırmaya gerek yok bu kadar bilgi yeter.. :P
İlk Yorumu Sen Yap !
Yorum Gönder