Gidelim, gidelim.. Ankaraya > İstanbuldan gideriz.. Vakit yaklaştıkça böyle, neyle gidelim kaçta gidelim çok para harcamadan. Nasıl gideriz geliriz, derdine düştük doğal olarak. Birde kursça gidelim dedik.. Kalabalığızda hani.. En son karar verdik yorulmadan, kısa sürede "uçak" en iyi seçimdi.. Sınava girecek kişide yol yorgunluğu olmaması en önemlisiydi. Ancak biz uçak saatini 8'de almayı akıl ettik (Sınav 13:30'da) yetişemeyiz uzaktır belki derken, uçağa binişin 7 gibi olabileceğini unuttuk... 7 gibi olacaksa, oraya 6 gibi gelmek lazım.. 6 da hangi araba hava alanına gider mecburen özel servisle gidicez, baktık ki onun arabasıda 5:15 gibi.. Başa bela oldu kısaca. -Uyumadan geçen gün- Yol yorgunluğu olmadı ama sağlam UYKUSUZLUK oldu.. (Benim gibi fazla uyumayan kişi bile uykusuzluk diyorsa..)
5'de hazır olduk deli gibi, birde bu hafta full
Sınavda çok uzundu, beynim patladı gibi biraz.. :( Ve hani geçen senelere göre daha zordu, geçen seneki denemeyide çözmüştüm. Çok basit bakmadan yapıyordum. Sınıftaki Japon gözetmen bile çok kıldı :( Zorla telefonları alıp paketleyip sınıftan çıkartmalarıda ayrı abartıydı. Sınav çok uzun olduğu için aralar mevcuttu 2 tanesi 5-7 dakika gibi, sondaki de 12 dakika gibi bir uzunluğu vardı tenefüs uzun olsa bile tenefüs bitmeden önce sınıfa gelme gibi garip garip olaylar fazlasıyla vardı 5 dakika sonra başlıyordu.. Abartı kasıntı şeylerin olması uykusuzluğuma eklenince biraz huysuz olmaya adım adım gidiyordum.. Derkeeen sonlara doğru, uyudum sınavda! Elimden kalem düştü pat diye ses çıkınca ayıldım. T_T Arada gittim yüzümü yıkadım hemen.. (Lavobo'da kağıt, peçete falan kalmamış.. =_=) Daha çok sinirim bozulmuştu.. Akşama doğru çıktık sınavdan, ben tabi istanbul trafiği burda da olur mantığıyla hareket edince erkenden döndük havalanına.. Dönerken ne oldu, bir taksici vakası daha..
Bu seferki taksicimizi yolda bulduk bindik hemen, çaktırmıyoruz.. Kızılaya gidicez dedik, taksimetre açık.. Gidiyoruz. Soralım dedik, havalanına gidicez havataşlar tam nerden kalkıyordu diye. Anlamadı pek gene, ben sizi havalanına daha ucuz fiyat diyim gidelim dedi. Ne kadar derken 70tl dedi bize. Bizde hmm uygunmu falan düşünürken (4 kişiydik takside.) Adam başladı matematiğe.. 4 kişisiniz otobüse 8tl verseniz 4x8=60tl geriside bu yol diye.. 5tl falan zarardasınız oda taksi sonuçta o kadar olurrr falan yapıyor. :D Bir ara yer gibi olduk telefonu açtım hesap makinesi falan 4x8 = 32.. Gözümle gösteriyorum böyle bakın diye taksici dışındaki herkese.. 15tl de yol kitleyecek belli... Yani 47tl.. Ne oldu 70 < 47tl.. Her türlü kazık atma çabaları. Muhabbet sırasında adam taksimetreyi durdurmaz mı.. Biraz gittik "abi neden kapattın?" diye sorunca, ya anlaşıcaz sanmışdım eke eke iku öke diye kekeme gibi konuşmaya başladı neyse dedim ne yapıyorsan yap HARAM olsun tüm param dedim içimden. (Olacakta) 1tl bile kazıklamaya çalışmışsa hepsi kat kat çıksın. Öyle belalı belalı, döndük.. THY ile dönüş. (Yemekler bilet dahil..) Ben uçakta uyuya kalıp... Yemeğimden bile faydalanamadım. Uyandığımda uçak inmek üzere herkes çöplerini atıyor ve kalan son içeceklerini içiyordu. :(( Ben tabi ağlamaklı yastığı kucağıma alıp sarılıp bakıyorum etrafıma. :( Önümde ayağa kalkmış teyzelerde noldu bu çocuğa bakışı atıyorlardı.. :((
Sınav zordu iyimi geçti kötümü geçti emin değilim ama bu kadar yorgunluk + masraf sonunda kazanamassam biraz üzülürüm, genede çok kafaya takan birisi değilim. :P 1,5 yıldır gelmemiştim ankaraya, epey değişmiş dersem yalan olur hiç değişmemiş aslkdjaslkfjakg. Çoğu yeri istanbul çakması gibi zaten kızılay > kadıköy, beşiktaş mix yapılmış bir yer. T-T Rahat 10'dan fazla geldim Ankaraya ilk defa garip garip şeyler yaşadım biraz soğudum. Normalde sevdiğim bir yerdi.. Heralde uzun süre daha uğramam. Gidecek olanlar varsa da şu aralar hala çok soğuk değil. Nem yok sonuçta ama karasal iklim ayazı ve akşam soğuğuda istanbuldan kat kat fazla demiş olayım.
Sonuç olarak kocaman bir;
IYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYK
Edit: İstanbul = Türkiye gerçeği çok aşırı derecede mevcut. Türkiyenin başkenti Ankara, eski uzun süredir olan bir şehir ve istanbulun çeyreği bile olabilecek kapasitede değil. Diğer büyük şehirlerde öyle. Sadece mekansal değil insansal olarak bile.. Acayip acayip yerlerde sapık sapık alo ara beni tarzı kartlar sokağın meydanında.. Garip garip insanlar ankaranın en büyük caddesinin ortasında falan bir teyze gülşaha söyle saaaan, batlıcan alsaaan yemeklik al ona o akşam yapar yemak bize. Gibi konuşmalar geçirebiliyorlar veya ne biliyim apachisi bile farklı. Herkesin ankara müziği falan dinlemesi. Zaten çevre ve popülasyon olarak geri kalmışlık aşırı fazla.
Ben bunları istanbulda oturuyorum diye söylemiyorum. Ankarayıda ezmiyorum, ama ne yazikki türkiye istanbuldan oluşuyor. Bunu başka bir ülkede göremessiniz (gelişmiş) Amerikaya gittiğinizde elli tane şehir sayarlar size hepside birbirinden ünlüdür yani. Japonya falanda öyle. Birinde olan diğerinde eksik değildir. Ama türkiyede nedense istanbulda en iyi herşey gerisinde %70 - %60 olarak değişiyor. Buranın otobüsleri bile farklı. Daha önceden sokakta duymuştum, bizdeki eski otobüsler, işleri bitince doğuya falan götürülüp oralarda kullanılıyormuş. Bu neden böyle işte onu merak ediyorum ben. Neden her şehrin ayrı bir havası gücü, potansiyeli yok. Bugün tepelerde, dağlık yerlerde veya nufüs az olan yerlerde bir "burger king" bile bulamayabiliyorsunuz... Üzücü bence. Türkiyede olmaktan pek mutlu olmasamda, en azından istanbulda olduğum için mutluyum başka şehirlere gittiğimde hep bunu düşünüyorum....
Edit çok yerinde olmuş. Kesinlikle sana katılıyorum Erencim.
YanıtlaSilAbla keşke her yer ayrı ayrı modern olsa ülke bunun için uğraşsa ne biliyim, şu şu dersleri kaldırıcaz din dersi 6 saat olacak, daha fazla cami yapalım diyeceklerine biraz uzay nedir araştırsalar, ülke adına yararlı şeyler yapsalar.. Çok düşünüyorum da işte sonu gelmiyor. :(
Sil