Eğer çok fazla arkadaş, çevre sahibi ve havalı bir insan değilseniz, az çok artık insanların kaç tane yüzü veya ne kadar samimi olduğunu anlar kıvama gelmişsinizdir.
Bugün canım, kendimi boş şeylerle uğraşmamı istedi. Etrafıma falanda bakayım dedim biraz. Baktım baktım, koptuğunu gördüm. Kopmakta değil tam olarak "uzaklaştım" gibi gördüm hatta. Bunca zaman çok şeyde birlikte olduğum insanların kendini sattığınıda gördüm. Bu terim her yere çekilebilir. Ucunu açık bırakmak istiyorum ki okuyan da düşünende istediği yere çeksin. Ama şunu tam olarak anladım ki hepimiz tekiz. Kendinden fazla birisine değer verirsen eğer kaybedersin. Aileyi falan karıştırmayalım. Genede o kategoriye almak isteyen olursa alabilir. Ben bizzat ailesinden çok beter şeyler yaşayanlarıda biliyorum ya!
Birine değer verirsiniz, bu mutlaka sevgili olmak zorunda değil, "dost"unuzda olabilir. Yıllarınızı geçirirsiniz, hayatınızı paylaşırsınız. Peki biraz birbirinizden koptuğunuz da ne olacağını bilmek istermisiniz? Veya ne olur? Şuan eğer bir dostum var diyorsanız, benim size tavsiyem biraz kopun birbirinizden. Üşengeçlik, uzaklaşma, değer düşmesi gibi terimler aranızda dolaşmaya başlayacak mı? Yoksa sımsıkı birer dost olarak, hayır mesafe bize sorun değil biz hep beraberiz! Mi diyeceksiniz...
Bunu başarabiliyorsanız, ne o iki yüzlü ne siz. Ve gerçekten bir dostsunuz. Tabi bu kaç arkadaşınızda bir olur orasını bilemiyorum. Benim tam olarak olamamış. Veya çok açık sözlüyüm, o yüzden olamadı çünkü yedirilmedi. Yeri geldiğinde sus derim, yeri geldiğinde beğenmem çıkar böyle böyle der laflarımı söylerim. İnsanlık budur bence. Birinin herşeyine güzel olmadığı halde güzel demek, onu kollamamak, gerçekleri göstermemek insanlık değil. Neyi, kimi kandırıyoruz ki? Açık sözlü insanların değerini bilmek gerekiyor. Bir tane üniversitede öyle arkadaşım var samimi değiliz. Gider hep merhabamı söyler, edebildiğim kadar da muhabbetimi ederim. İki yüzlü olmaz öyle insanlar. Bulursanız bırakayın. :" Yediremedimciler. Asıl iki yüzlülüklerin çıktığı hassas nokta. Çok samimisinizdir, hatta yıllardır berabersinizdir. Beraber olgunlaşır büyürsünüz. Büyüdükçe hayatı anlarsınız ve "açık sözlü olmayı" tercih edersiniz. Ama dostunuz bunu yediremez. Kafasında sizinle ilgili herşeyi siler. Cidden siler. Çünkü o hiç bir zaman dostunuz değildi, kapalı kapılar ardında dost olduğunuzu sandığınız bir iletişimdi sadece. Veya kullanımdı. Çok yaşadım ben bunu. Zamanında çok kişiye değer verdim, çok kişiye yardım ettim (!) -vurgulayarak söylüyorum çünkü insan nerden geldiğini bilmeli- Ama sonra bakıyorum neden aramın bozulduğuna, hep benim söylemlerim yedirilememiş.
Neden peki? İnsanların iki yüzlü olduğunu baştan anlayamassanız eğer, dostunuz sanabilirsiniz. Söylediğiniz sözler daha açık ortaya çıktıkça ona batmaya başlar, size laf söylemeye başlar. Sonunda da kopar gider. Gider gider, hiç gitmez deme. Herşeyden ders çıkaran biriysenizde bu sizin için güzeldir. Sokakta birisi bana soru sorarken, birşey isterken bile artık mimiğinden tutun, konuşma şeklinden bile amacını, ne yaptığını, iyi mi, kötü mü, herşeyi anlıyorum. Özellikle ablam bile bana bu konuda danışıyor gibi artık. :) Onun arkadaşları konusunda dediğim herşey harfiyen çıkıyorda.. Kendiminkilerde de öyle. Anonim sorularda bile anlar oldum kimin sorduğunu.
Biz insanlar o kadar komiğiz ki, tarzımızı, şeklimizi unutuyoruz... İnsanın imzası suratı, ifadesi yaptığı işlerdir.. İlerleyen dönemlerde anlaşılan şeyler. Neyse daha fazla uzatmak istemiyorum. Kimseyle yakın zamanda sorun yaşamadım, sadece yazmak istedim. Bu fotoğrafıda çok severim, tam iki yüzlü insanlar gelir aklıma.
İlk Yorumu Sen Yap !
Yorum Gönder